Haber

Kadınlar 17. ‘Feminist Gece Yürüyüşü’nü Ankara’da Düzenledi: “Özgür ve Korkusuz Yaşamak İstiyoruz”

Ankara’da Kadınlar ’17. ‘Feminist Gece Yürüyüşü’ eylemi için bu akşam Sakarya Caddesi’nde toplandılar. Kadınlar, “Hükümet istifa”, “Asla yalnız yürümeyeceksin”, “Özgür ve korkusuz yaşamak istiyoruz” sloganları attı. KESK Ankara Kadın Platformu Kolları Sözcüsü Hatice Beydeli Kahraman, “İktidarın ve sermayenin çıkar ve hırsları uğruna öldürülüyoruz. Ama bilinsin ki Türkiye’de yeniden eşit, özgür ve güvenli bir yaşamı yeşerteceğiz. erkek egemen devletin bize dayattığı karanlığı dayanışmayla aydınlatacak kenetlenen ellerimiz.”

Ankara Kadın Platformu’nun düzenlediği “17. Feminist Gece Yürüyüşü” eylemi için kadınlar saat 19.00’da Sakarya Caddesi’nde bir araya geldi. “İsyanımız matemimizi aşıyor, kadın dayanışmasını yaşatıyor” pankartları taşıyan kadınlar, “Hükümet istifa”, “Asla yalnız yürümeyeceksin”, “Özgür ve korkusuz yaşamak istiyoruz” sloganları attı. Eyleme HDP Ankara Milletvekili Filiz Kerestecioğlu, Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan ve çok sayıda kadın katıldı.

Kadınlar, Sakarya Caddesi’nin ara sokaklarında kısa bir yürüyüş yaptı. Basın açıklamasını daha sonra KESK Ankara Kadın Platformu Şubeler Sözcüsü Hatice Beydeli Kahraman okudu.

Antakya’daki depremde arkadaşını kaybeden bir kadın da şunları söyledi:

“Depremin ilk günü yanınızda olmaya gittik ama orada bizden başka kimse yoktu. Koca Hatay’a üç gün iş makinesi girmedi. İnsanların kaldırabileceği bir enkaz değildi. Begüm’ün sesini duyduk. Çığlık atıp orada oturup beklerken onlar ölürken kimse gelmedi. Beşinci gün Begüm’ün ailesi bulundu ve cenazesi enkazdan çıkarıldı.”

Basın açıklaması şu şekilde:

“8 Mart’a yıkım, kayıp ve büyük acıyla geldik, dayanışmaya ve yan yana olmaya bugün her zamankinden daha çok ihtiyacımız var. 6 Şubat gecesi 7,7, aynı gün 7,6 büyüklüğündeki depremle Suriye ve Türkiye 10’lar. Türkiye’nin 11 ilinde binlerce insan hayatını kaybetti, Yüzbinlerce insan eşini, çocuğunu, sevdiklerini, evini, köyünü, şehrini kaybetti Devlet bilim insanlarının uyarılarını dinlemediği gibi görmezden gelmeyi de seçti. kendi kurumlarının hazırladığı raporlar.İşte bu yüzden bir felaket yaşıyoruz ki,devlet ataerkil kapitalizmin olmasına izin veriyor.Yöneticilerin ve sermayenin çıkar ve hırsları için öldürülüyoruz.Ama bilinsin ki bir kez daha, Erkek egemen devletin üzerimize dayattığı karanlığı dayanışmayla aydınlatacak, birbirimize eşit, özgür ve garantili bir yaşam.Sıkılı ellerimizde yeniden filizleneceğiz.

“GÜNDEM DEĞİŞİR AMA KATİLLER DEĞİŞMEZ”

En temel insan haklarından biri olan barınma hakkından yoksun bırakılan, deprem alanında bile ayrımcılığa maruz kalan kadınlar, bakım işinden fazlasını vererek yaşamlarını sürdürmeye ve hayatta kalmaya çalışıyor. hijyenik olmayan ve insanlık dışı koşullarda çadırlarda dayatılıyor. Tuvalet ve banyosu olmayan yerlerde sağlıktan söz edilebilir mi? Kadınlar ihtiyaçlarını açık alanda, güvensiz bir ortamda karşılamak zorunda kalıyor. Yardımların dağıtımı sırasında erkeklere taleplerini anlatmak zorunda kalıyorlar ya da dile getiremedikleri için ihtiyaçlarını karşılayamıyorlar. Gündem değişir ama katiller değişmez.

“DEPREM BÖLGESİNDE VE GÖÇMEN YERLERİNDE ÇEŞİTLİLİKLERİ VE ŞİDDETLERİYLE KADINLAR ERKEKLERLE AYNI YERDE KALMAK ZORUNDADIR”

Kadınlar için şu anda son derece yetersiz olan sığınma evleri ve şiddeti önleme sistemleri, beyin sarsıntısı gerekçesiyle devletin gündeminden tamamen silinmiştir. Yalnız kadınlar, LGBTİ kadınlar ve mülteci kadınlar ev ve barınak bulamadıkları için daha fazla şiddete ve yaşam hakları gasp ediliyor ve sokaklarda ölüyorlar. Kadınlar hem deprem bölgesinde hem de göç edilen yerlerde boşandıkları erkeklerle bire bir kalmaya zorlanmakta ve şiddete maruz kalmakta, güvencesiz ortamlarda taciz ve erkek şiddeti ile baş başa bırakılmakta, taciz haberleriyle baş başa bırakılmaktadır. çocuklara karşı ön plana çıkıyor. Yüzlerce çocuk devlet eliyle bir kez daha tarikatların korumasına teslim ediliyor.

“YOKSULLUĞU EN ÇOK, EN DERİN HİSSEDEN KADINLAR YAŞAMA MÜCADELESİ VERMELİDİR”

2022 yılı 6 yaşında evlendirilen bir kızın taciz edilmesi ve en az 387 kadının öldürülmesiyle kapandı. Ataerkilliği arkasına alan AKP iktidarı, kadınları ve LGBTİ’leri yok saymanın ötesine geçerek yok edilmesini meşrulaştırmaya çalışıyor. İktidar İstanbul Sözleşmesi’ni terk ederek bizi susturabileceğini, yargıya el koyarak gözümüzü korkutabileceğini sanıyor ama yanılıyor. Haklarımızdan bahsetmenin bile yasaklanmaya çalışıldığı bu baskı rejimine boyun eğmiyoruz. Sesimizi daha da yükseltiyor, dayanışmamızı daha da artırıyoruz.

“Birbirimizden güç alarak, ERKEK DÜZENİNİN TÜM ARAÇLARINI BİRLİKTE YAPACAĞIZ”

Eşbaşkanlığımızı gasp etmek isteyen saray ve kayyum rejimine, İstanbul Sözleşmesi’ne, kürtaj hakkına ve binbir emek ve maliyetle elde ettiğimiz daha birçok kazanıma karşı sahadayız. Bedenimizin ve cinselliğimizin erkeklerin egemenliğine girmesine izin vermeyeceğiz. Çocukların, yaşlıların ve hastaların bakımını yok eden ataerki ve erkek devleti ile uğraşmaya devam edeceğiz. Kadın emeğinin yarattığı tüm birikimi ve değerleri yok etmek, kendi gerici, erkek egemen zihniyetini kurumsallaştırmak isteyenlere izin vermeyeceğiz. Buradan haykırıyoruz, bize yönelik her türlü şiddet ve zorbalığa karşı dayanışmayı bir kez daha büyütüyoruz. Feminist başkaldırımızla birlikte o ataerkilliği var gücümüzle yıkacağımızı tekrar tekrar haykırıyoruz. Erkek devletinin, erkek adaletinin ve erkek düzeninin bütün araçlarını birbirimizden güç alarak, birbirimizi savunarak, koruyarak, yaşatarak parçalayacağız.”

evrenhaber.com.tr

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
istanbul escort
istanbul escort
istanbul escort